10:08


Nice insanlar gördüm, üzerinde elbisesi yok.
Nice elbiseler gördüm, içinde insan yok.
Birinin başına toprak saçsan başı yarılmaz.
Suyu başına döksen, başı kırılmaz.
Toprakla, suyla baş yarmak istiyorsan, toprağı suya karıştırıp kerpiç yapman gerek.
Kabuğu kırılan sedef üzüntü vermesin sana,
içinde inci vardır. .
Bulutlar ağlamasa yeşillikler nasıl güler?
hz.mevlana
,

14:23

STRESİ AZALTAN ON BESİN

Stres yönetimi ve ruh sağlığı açısından önemli faydaları olan besinler

1. Pancar

En ideali konserve değil, taze ve çiğ tüketmektir. Çünkü ısı pancarın antioksidan kapasitesini düşürür. Salatanıza 1 tam pancarı irice rendeleyip limon ve zeytinyağından oluşan sosla tüketmelisiniz.

2. Lahana

Çok düşük kalorili ama zengin besleyicilikte olan lahana kansere karşı en üstün koruyuculukta olan sülfürlü bileşiklerden zengindir, vücudun serbest radikallere karşı savaş mekanizmasını güçlendirebilmektedir. Kara, beyaz ve mor lahanayı ayırt etmeyin ve beslenmenizde maksimum yer vermeye çalışın.

3. Avakado

Yağlı olduğu için tercih edilmez, Türk mutfağında da fazla yeri yoktur ancak salatalara, mezelere, çorbalara eşsiz besleyicilik ve lezzet katar.

4. Pazı

İçeriğinde muhteşem bir lutein, zeaksantin hazinesi saklamaktadır. Bu iki önemli antioksidan retinayı koruyan göz sağlığı için yararlı karetonidlerdendir. Pazı ile aynı familyadan koyu yeşil yapraklı diğer sebzeleri de göz ardı etmemelisiniz.

5. Tarçın

Kan şekeri dengesini koruyarak hem iştah mekanizmasını destekler hem de kalp sağlığı için faydalıdır. Çay, kahve, tatlılar ve bazı sebze yemeklerine serpebileceğiniz tarçın özellikle süt, mısır gevrekleri ve sütlü tatlılarla harika uyumdadır. Özellikle karanfille birleştirdiğiniz takdirde çok daha etkili olacaktır.

6. Semizotu

University of Texas at San Antonio araştırmacılarına göre semizotu omega 3 yağ asitlerinden en zengin sebzedir. Diğer sebze ve meyvelere kıyasla, semizotu kanser hücrelerinin büyümesini yavaşlatan melatoninden 10-20 kat daha zengindir.

7. Nar

Harika antioksidan kaynağı, kalbe giden kan akışının belirgin oranda azaldığı da belirlenmiştir.

8. Yeşil çay

Ramazanda gün boyu özlenen çay ve kahve iftar sonrası oldukça fazla tüketilir. Oysa ki yavaşlayan metabolizmaya destek olmak adına yeşil çay içmeye özen gösterilmelidir.

9. Kuru erik

Neoklorojenik ve klorojenik asitlerden zengin olan kuru erik hücrelere ciddi yapısal zararlar verebilen serbest radikallerin bozulmasına yardımcı olabilmektedir.

10. Kabak çekirdeği

Magnezyum ihtiyacını karşılamaya yardımcı en iyi besinlerdendir. Fransız araştırmacılara göre kanlarında maksimumda magnezyum olan bireylerin olmayanlara göre erken ölüm riskleri yüzde 40 daha azdır. Ancak kabak çekideği faydalı olduğu kadar kalorilidir de bu nedenle ayıklanmış kabak çekirdeğinden günde en fazla 1 yemek kaşığı tüketmelisiniz

14:14


Ok Gibi doğru olsam, yay ile atarlar beni,
Yay gibi eğri olsam; elde tutarlar beni,
Eğride aç görmedim; doğruda tok,
Eğri yay elde kalır; menzil alır doğru ok...
Hz. Mevlana

14:01

SÖYLE SEVDA İÇİNDE TÜRKÜMÜZÜ

Söyle sevda içinde türkümüzü,
Aç bembeyaz bir yelken
Neden herkes güzel olmaz,
Yaşamak bu kadar güzelken?

İnsan, dallarla, bulutlarla bir,
Ayrı maviliklerden geçmiştir
İnsan nasıl ölebilir,
Yaşamak bu kadar güzelken?

f.h.dağlarca

13:25

Türk edebiyatının büyük ustası Fazıl Hüsnü Dağlarca, Üsküdar'da bulunan Başkent Üniversitesi Hastanesi'nde 94 yaşında hayata veda etti.
Dağlarca'dan vasiyet gibi şiir Türk edebiyatının ulu çınarı Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın ölümü edebiyat dünyasını yasa boğarken, geride bıraktığı bir şiiri adeta vasiyeti gibiydi.

İŞTE DAĞLARCA'NIN O ŞİİRİ


Hangi mahallede imam yok,
Ben orada öleceğim.
Kimse görmesin ne kadar güzel,
Ayaklarım, saçlarım ve her şeyim.
Ölüler namına, azade ve temiz,
Meçhul denizlerde balık;
Müslüman değil miyim, haşa,
Fakat istemiyorum, kalabalık.

Beyaz kefenler giydirmesinler,
Sızlamasın karanlığım havada
Omuzlardan omuzlara geçerken sallanmayayım,
Ki bütün azalarım hülyada.
Hiçbir dua yerine getiremez,
Benim kainatlardan uzaklığımı.
Yıkamasınlar vücudumu, yıkamasınlar,
Çılgınca seviyorum sıcaklığımı...


13:44

Kuran-ı Kerim'den Her Zaman Okuyabileceğimiz Güzel Bir Dua



Ey Rabbimiz!

Unutur, ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma! Ey Rabbimiz! Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği şeyleri yükleme! Bizi affet, bizi bağışla, bize acı! Sen bizim Mevlâmızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et."

12:56

Çörek Otu Her Derde Deva


ÇÖREKOTU: Her Derde Deva
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) 14 asır önce şöyle buyurmuştu: Şu kara tanede (çörek otu) ölümden başka her derde deva vardır.”O zamanlardan günümüze kadar geçen asırlar boyunca, bu ufak taneli gıdada her hastalığa şifânın olabileceğine birçok kimse dudak bükmüştü.

Maren Franz adlı bir Alman çörek otunun sağlığımız üzerindeki faydalarını araştırıp, bu konudaki yayınları bir araya getirdi. Sonuçta:”Tabiattan Gelen Şifâ Kaynağı: ÇÖREKOTU” adıyla dilimize tercüme edilen 96 sayfalık bir kitap ortaya çıktı.



Üstelik, Peygamberimizin çörek otuyla ilgili hadisinin kendisini uyardığını ve bu sözü rehber alarak bu kitabı hazırlamaya giriştiğini önsözde belirterek...Bu yazımızda Maren Franz’ın kitabından yola çıkarak, çörek otunun mucizevi tesirlerini tanıtmaya çalışacağız.



Çörek otu niçin değerli?Çörek otunun tohumunda doymamış yağ asiti, eterli yağ, vitaminler ve organizma için zaruri olan ve çok az miktarda tüketilmesi gereken değerli maddeler bulunur. Bu maddelerin karışımı, hasta kişinin iyileşmesine vesile olur.



Çörek otu tohumunda bulunan doymamış yağ asitinin metabolizmaya müsbet yönde tesir ettiği, bağışıklığı arttırdığı ve allerjiyi durdurduğu ispatlanmıştır. Bu sebepten çörek otunun astım, bağışıklığın zayıflığından meydana gelen marazlar ile sinir ve deri hastalıklarında başarılı sonuçlar vermesine şaşırmamalıdır.Bu iyileştirici tesir, çörek otunu yemeklerde de kullanılan ve sevilen bir gıda haline getirmiştir



Zamanımızda özellikle ABD ve Avrupa’nın büyük ülkelerinde çörek otuna talep çok artmış, istekler karşılanamaz hâle gelmiştir. Almanya’da ise çörek otu tohumu ve yağı, saf veya hap şeklinde eczanelerde ve baharatçılarda yer almaya başlamıştır.



Savunma sistemimiz ve çörek otu :



Sağlam bir savunma sistemine sahip olan kişi, kendini genelde iyi hisseder ve nâdiren hastalanır. Çünkü rahatsızlıklara karşı mukavemeti fazla demektir. Böyle olunca mikrop, virüs ve mantarlarla baş edebilir.Savunma sistemi zayıfladığında, şu hastalıklar ortaya çıkabilir:



•Mikroplu hastalıklar, bilhassa sık sık grip olma ve mesane iltihabı.



•Deri, mukoza ve bağırsakta mantarların oluşması.



•İnatçı herpes (uçuk).



•Sindirim sistemi bozukluklarından meydana gelen ishâl ve zayıflama.



•Kaşıntılı deri hastalıkları.



•Kronik (müzmin) rahatsızlıklar.•Kanda dolaşım bozukluğu, yüzde belirli solukluk.



•Kronik yorgunluk.



•Cinsî isteksizlik.



•Uyku bozukluklarıSaymış olduğumuz bu hastalıklara yakalanmamak için savunma (immux) sistemimizin kuvvetli olması gerekir.



Çörek otunun ise, immun sistemi güçlendirdiği binlerce yıldan beri bilinmektedir. Çörek otu, savunma sistemini dengelemekte ve mümkün olduğu kadar iyi çalışmasını sağlamaktadır.



Çörek otunun bu özelliği nereden kaynaklanır? Bilim adamları, bu sorunun cevabını modern teknolojinin yardımıyla bulmuşlardır. “Çörek otunun tohumunda organizmayı destekleyen yüzden fazla madde vardır.”Kara mucizenin muhtevası:Çörek otunun tohumunda takriben %38 oranında karbonhidrat, %35 oranında çeşitli yağlar, %21 oranında da albumin bulunur. Geri kalan %6 ise, yüzden fazla maddeden oluşur. Bu orana çok değerli olan doymamış yağ asitleri de dahildir. Linolen asidi, alfa linolenasidi ve iç yağı bunlar arasındadır. Eterli yağlar olarak kofur, nigellon, alfa-pinen vb. mevcuttur. Çok az miktarda bazı vitaminler (B1, B2, B6 folasidi niacin), mineraller (demir, kalsiyum, magnezyum, çinko ve selen) ve amino asitleri vardır.Doymamış yağ asitleri ve eterli yağ, savunma sisteminde çok yararlıdır.



Vitamin ve mineraller, savunma sisteminin işlemesinde önemli rol oynar. Çörek otunun tesiri, çok sayıdaki bu maddelerin karışımından gelmektedir.



Doymamış yağ asitlerin faydalar:



Doymamış yağ asitleri, metabolizmaya yardım eder. Hücrelerin büyümesi, gelişmesi ve yenilenmesinde yine buna ihtiyaç vardır. Ayrıca vücudun ihtiyacı olan hormonların gelişmesinde yardımcı olur. Yine alerjik sinyaller gönderen histamin gibi maddelerin artmasını engeller.İşte doymamış yağ asitlerin faydaları:



•Hormanların yapımına katkıda bulunduklarından, sağlıklı bir savunma-hormon ve sinir sisteminin oluşumunu sağlar.



•Savunma ablukasının kaldırılmasında yardımcı olur.



•Savunma hücrelerinin gereğinden fazla çalışmasını engeller.



•Hücrelerin dağılımı, yenilenmesi ve hücre duvarlarının sağlam olmasına katkıda bulunur.



•Kandaki kolesterolü normale döndürür.



•Kan damarlarının gerginleşmesini ve dolaşım hızını tanzim ederek tıkanmayı önler.



•Tansiyonu düşürüp damar sertleşmesi ve kalp enfarktüsü riskini azaltır.



•Yaraların çabuk iyileşmesine, derinin pürüzsüz olmasına yardım eder.İnsan vücudu, doymamış yağ asitlerini üretemediği için, dışarıdan almaya mecburdur. Bir gram çörek otu yağı, bu açıdan günlük ihtiyacımızı karşılamaktadır.Çörek otunun diğer tesirleri



•Çörek otundaki nigellon ve alfa-pinen gibi eterli yağlar, solunum borusunu genişletip kramp gidericidir. Ayrıca ifrazı geliştirip öksürüğü hafifletir. İltihap giderici, ağrı dindirici ve idrar söktürücüdür. Devamlı kullanımda kan şekerini düşürür.



•Çörek otundaki B1, B2 ve B6 vitaminleri, birçok enzimlerin üretiminde önem taşır. Zira bunlar, savunma ablukalarını yok eder ve boyun altı bezini; dolayısı ile savunma sistemini güçlendirir. Folasidi vitamini ise, kalp ve tansiyon hastalıklarının riskini azaltır. Bunun yanısıra hücre yenilenmesinde de lüzumlûdur.



• Beta karotin, A, E ve C vitamini, selen gibi antioksitler vücudun savunma sistemini güçlendirir. Selen, vücudun zehirli maddeleri atmasında yardımcı olur.Çörek otunun faydaları:Bu kadar mükemmel olarak yaratılan ve Efendimiz’in (a.s.m.) methine mazhar olan çörek otu, bütün bu özellikleri ile:



•Mikrop, virüs ve mantarlara karşı öldürücü tesire sahiptir.



•İfraz boşaltıcı ve solunum borusunu genişleticidir.



•Kan şekerini düşürür.



•Damar hastalıklarını önler.



•Hazmı kolaylaştırır.



•Vücuttaki zehirleri süzerek atar.



•İdrar söktürücü özelliği ile safraya iyi gelir.



•Yaraların çabuk iyileşmesini ve hücrelerin yenilenmesini hızlandırır.



•Alerjiyi önler.•Savunma sistemini dengeler



.•Hormon sistemini ve ruh hâlini sağlamlaştırır.



Özel hallerde faydaları:



•Çörek otu, müzmin hastalıklarda şaşırtıcı iyileşmeler sağlar. Çocuklarda özellikle sinir ve deri hastalıklarına, astım ile alerjiye iyi gelir.



•Çörek otu ürünleri (yağ ve ezilmiş bal karışımlı) hamilelik devresindeki şikayetleri azaltır. Yan tesiri olmayıp, bu devredeki hanımlara ve bebeklerini ana sütüyle besleyenler için süt kalitesinin bebeğe daha yarayışlı olmasını sağlar.



•Egzamalı deriye sık sık çörek otu yağı sürüldüğünde deri çabuk iyileşir. Yine deri hastalıklarında mikrop öldürücü tesirinden dolayı çok fayda verir.



Bazı Hastalıklarda Çörek Otu:



•Hazım zorluğu ve mide şişkinliklerinde çörek otu eskiden beri bilinmektedir.•Hemoroide iyi gelir, çünkü damarları güçlendirir ve kan dolaşımını hızlandırır.



•Romatizma, şeker hastalığı ve kolesterolün yükselmesi gibi metabolizma hastalıklarına faydalıdır.•İktidarsızlık ve kısırlıkta yine yarar verici tesire sahiptir. Çünkü çörek otu, cinsî hormanları tanzim etmekte, bedenî ve ruhî olarak zindelik ve dinçlik vermektedir.



•Çörek otu yağı kadınlardaki ay hâli sancıları ve diş ağrılarına karşı yine başarıyla kullanılmaktadır.Sağlıklı olmak için çörek otu kürü:Tabii muhtevası ile savunma sistemine, metabolizma ve hormonlara iyi gelen çörek otu, vücudu toksin adı verilen zehirli maddelerden temizler, kan dolaşımını güçlendirir ve bağırsakların düzenli çalışmasını sağlar. Cildi parlaklaştırır. Düzgün bir cilde, parlak saç ve gözlere sebep olur.



Sağlıklı ve hayat dolu bir görünüm sağlar.Çörek otu savunma (immun) sistemini güçlendirdiğinden, kanser, AIDS gibi çağın hastalıklarına karşı tavsiye edilmektedir. Yine tansiyon ve ateş düşürücü ve tabii antibiyotik tesirleriyle yaygın hastalıklara şifâ olmaktadır.



Başta astım ve polen alerjisi olmak üzere alerjik hastalıklara, saç dökülmesine ve kepeğe karşı da tesirlidir.



Maren Franz’ın kitabından naklettiğimiz bu satırlar, çörek otunude “devaölümden başka her derde deva” olarak tarif eden Peygamberimizin(a.s.m.) yüceliğini gözler önüne sermektedir.



Çünkü Efendimiz(a.s.m.) çörek otunun daha yeni keşfedilen bu mucizevî özelliklerini asırlar öncesinden görmüş ve bunu da, kıyamete kadar gelecek olan insanların en iyi anlayacağı şekilde ifade etmiştir:“ÇÖREK OTUNA KIYMET VERİN. ZİRA O ÖLÜMDEN BAŞKA HER DERDE ŞİFADIR”


12:46

Saatlere göre insan vücudunun durumu ve gereksinimleri


Saatlere göre insan vücudunun durumu ve gereksinimleri

01.00: Kan ve idrardaki ürik asit bu saatte doruğa çıkar. Gut hastaları en yoğun ağrıları bu saatte çekerler.

02.00: Mesanenin işlevini sınırlayan Vasopressin hormonu devreye girerek, gece yarısı sık sık tuvalet ihtiyacının ortaya çıkmasını engeller.

03.00: Astımlıların kriz saati. Adrenalin iyice düşer, nefes boruları daralır, kasılmaları sağlayan histamin maddesi yayılır. Bu yüzden astımilaçlarının yatmadan önce alınması gerekir.

04.00: Uykunun en derin olduğu bu saatte kan dolaşımı en azami noktaya düşer. Organlara oksijen ve besin dağılımı azalır. Kan dolaşımı da düştüğünde bazı organlarda işlev bozuklukları ortaya çıkabilir.

05.00: Uyku hormonu Melatonin bütün vücudu etkisi altına alır. Bu nedenle saat 05.00'te kalkmak insanlara çok güç gelir.

06.00: Kalp atışlarını hızlandıran hormanlar yayılır. Kadın ve erkeklerde üretkenlik bu saatte doruk noktasındadır.

07.00: İltihaplanmayı engelleyen hormanlar bu saatte en etkisiz dönemdedirler. Bu nedenle romatizmal hastalıkları olanların ağrıları artar.

08.00: Kan basıncı ve vücut ısısı artarak stres hormonu Cortisol'un yükselmesi sağlanır. Kalp krizi tehlikesi bu saatte daha yoğundur. Migren ağrıları da bu saatte artar.

09.00: Midenin en iyi hazmettiği saattir. Bu nedenle kahvaltının bu saatte yapılması öneriliyor.

10.00: Beynin algılama gücü artar. Vücut dirençlidir. Sınav ve konferanslar için en uygun saattir.

11.00: Direnç gücü düşmeye başlar. Bulaşıcı hastalıklardan korunmak gerekir.

12.00: Kan basıncı arttığından felç geçirme riski vardır. Temiz havada gezinti ve dinlenme

önerilir.

13.00: Mide yoğun çalışmaya başlar. İdrar üretimi artar. Sık sık tuvalet ihtiyacı duyulur.

14.00: Hazım nedeniyle yorgunluk meydana gelir. Bu saatte dinlenmek gerekir.Kaza riski artar.

15.00: Ağrı duyma hissi bu saatte iyice düşer. Doktora gitmek için en uygun saat.
16.00: Beynin algılama gücü artar. Hafıza keskinleşir. Dil kursu için en uygun saat.

17.00: Sıcak ilişkiler en çok bu saatte yaşanır.

18.00: Yorgunluk başlar. Alkol tüketilmemesi önerilir.

19.00: Bu saatte tat ve duyu hissi daha da gelişeceğinden yemekler büyük bir iştahla yenilir.

20.00: Romatizma ve alerji ilaçları bu saatte alınmalıdır. Mide asidi bu saatte çok yüksektir.
güçlüdür.

21.00: Zevk alma hissi artar. Müzik dinleme ve tv izleme gereksinimi ortaya çıkar. Enzimler arttığından alkol tüketimi büyük sorun yaratmaz.


22.00: Bağışıklık sistemi en yoğun bu saatte çalışır. Ancak acı ve ağrı hissi de bu saatte daha güçlüdür.


23.00 Adrenalin düştüğünden direnç azalır. Uyku hormonu Melatonin artar.Uyunması önerilir. Gece hayatını sevenlerde bu hormon daha geç salgılanır.

00.00: Uyku sırasında beyin yorgunluğunu giderir. Saç ve kıllar uzar. Hamile kadınların sancıları da genellikle geceyarısı gelir.