08:08

Depresyondayım



''Hemen hergün hayıflanıyorum kendime,neden az sevdim,neden az yaşadım,neden az hissettim diye...

Hergün suçluyorum kendimi,gitmediğim,görmediğim yerler için...

Öyle bir yaşa geldim ki neye dokunsam,sonsuz bir gözyaşı,neye dokunsam sonsuz birikmiş yaşama özlemi...

Hep geç kalınmış,hep eksik yaşanmış...Neye dokunsam hep ilk kez yaşanmış...Ve tekrarı yoksa yaşadıklarımızın,hata mı,yaptığımız hatalar...

Dünyaya dokunmaya çalışdıkça,kendi boşluğunda,kendi sorunları içinde boğulan mağrur ve kırılgan bir şiir gibiyiz...

Çocukluğumda,sayfalarımız çılgın ve cesur rüzgarların çevirdği kitaplardan çok etkilendim ben...

Hayat üstüme öyle geliyor ki,yıllardır hayal bile kuramıyorum...

Öyle bir yaşa geldim ki neye dokunsam,sonsuz bir gözyaşı,neye dokunsam,hep geç kalınmış,hep eksik yaşanmış...Ve başka bir tekrarı yok...Yaptıklarımız hata olabilir,bunu kabul edebiliriz ama bunca bilinmezliğin ortasında yinede direnip duruyoruz...''

Cezmi Ersöz insan ruhunun derinliklerine inen bir yazar onun okuru olmakla gurur duyuyorum.Cezmi Ersöz yazdıklarıyla benim hislerime de aracılık etmiş oluyor...

04:25

Hiçbir İşim Olmasaydı

Murathan Mungan'dan;


hiçbir işim olmasaydı tek işim kitap okumak olsaydı.hayatımı kitap okuyarak kazansaydım.bunun için maaş bağlasalardı bana ve elime çok iyi para geçseydi...

''mesleğinizi çok seviyor musunuz?'' diye soran gazetecileri ''aaa tabi çok seviyorum dünyaya bin kere gelecek olsam gene aynı işi yapmak isterdim'' diye yanıtlasam...

dünyanın büyük kentlerinin bütün eski kitapçılarını,yüzyıllık sahaflarını gezsem,sevdiğim yazarların ilk baskılarını toplasam...

hitit kraliçesi puduhepa'nın rüyalarını yazdığı kil tabletleri okuyabilsem kelt dilinde şiirler,aşk ve rüzgar sözcükleri bilsem,uygurca rüya görsem,latince ilah,ler okusam,platon'un mağarasında gölgelere karışsam,arjantintangolarının argosunu bilsem,çingenelerin yüzyılların yollarına bıraktıkları sözcükleri derlesem,aristo'nun komedyasını bulsam,bütün büyücülerin unuttuğu sihirli kelimeleri ben hatırlasam,onca yıl dünyanın onca yerinden toplayıp biriktirdiğim bütün el yazmalarından en yeni kalın ciltli güzel kitaplara varana dek hepsini raflarına dizdiğim bir
ilk çağ tapınağına benzeyen kitaplığımın serin,küçük,yeşil avlusunda sonsuz uykuya yatsam...

ardımdan insanlar,ne güzel mesleği vardı deseler,

yazık,okuyacak ne çok kitabı kaldı geride...

evet Murathan Mungan ne güzel ifade etmiş benim düşüncelerimi yüreğine sağlık...

13:07

KİTARO


Kitaro asıl adıyla Masanori Takahaşi, müzisyen .Kitaro takma adı arkadaşları tarafından Japon anime karakteri olan "Kitaro"dan esinlenerek verilmiştir.diğerlerinden farklı olarak, müziklerinde Batı formatlı ezgilerden ziyade, parçası olduğu Uzak Doğu kültürünün izleri görülür.4 Şubat 1953’te Japonya’da dünyaya gelen Kitaro, müzikal ilgi ve becerisini kendi imkânlarıyla geliştirmiş.Kitaro’nun hayatınını değiştiren iki önemli olay, dönemin ünlü müzisyenleri Fumio Miyashita’yla ve onunla dünya turuna çıktığında Almanya’da karşılaştığı Klaus Schulze’yle tanışması olmuştur; zira ruhsal tedavi ve meditasyon müzikleri yapan Fumio Miyashita sayesinde müziğe bakışı değişmiş, Klaus Schulze vasıtasıyla da ileride müziğinin ana enstrümanı olarak kullanacağı “synthesizer”la tanışmıştır.
Kitaro’nun Türkler tarafından tanınması ve sevilmesi 1980’lerin başında TRT 1’de yayınlanan İpek Yolu Belgeseli’nden hatırlayacağı The Silk Road adlı parçasıyla olmuştur. Japon NHK televizyonunun çektiği belgesel, Kitaro’nun dünya çapında ün kazanmasını sağlamıştı.
http://www.dailymotion.com/video/x1nz34_kitaro-caravansary_music

12:55

Mutluluk.......

Eğer mutluluğu tanımıyorsan oda sana merhaba demez.Hayatın yollarında bin kez karşılassan bile ne sen onu tanırsın,ne de o seni tanır.Mutluluğu tanıyacaksın.Kim bilir belki evin bahçesinde büyüyen çam ağacıdır mutluluk,belki de sokağın ortasında boy atan akasyadır.Bahçede çam yoksa,sokakta akasya salınmıyorsa,o zaman pencereden görülen avuç içi kadar denizdir.Pencereden deniz gözükmüyorsa o zaman sokağa bak,sokakta oynayan bir çocuk yok mu?Varsa adı mutluluktur.Ya yoksa?? O zaman belki de bir kedidir,o soğuk kış günlerinde camdan bakan...